Toplumumuzda aşırı koruyucu ebeveyn davranışları genellikle iyi çocuk yetiştirme belirtisi olarak algılanabiliyor. Çocuğunun ağlamaması için bir dediğini iki etmeyen, gözünü ondan ayırmayan, ihtiyaçlarını o daha söylemeden sezip yerine getiren ebeveynler, bu tavırlarının iyi anne-babalık göstergesi olduğunu düşünebiliyorlar.
Oysa ki; aşırı koruma ve kollayıcılığın ya da boğucu ilgi ve şefkatin çocuğun sağlıklı gelişimi üzerinde kalıcı olumsuz etkileri vardır.
Aşırı koruyucu ebeveynlerin çocukları;
• Sürekli birinin varlığına ihtiyaç duyan bağımlı,
• Özgüveni yeterince gelişmediği için, hata yapmaktan korkan,
• Hayatla başa çıkmakta zorlanan,
• Hassas, içe kapanık, reddedilme korkusu nedeniyle kendini ifade etme zorluğu yaşayan kişilere dönüşebilir.
Sonuç olarak anne baba olarak çocuğa doğal yaşam fırsatı vermeliyiz. Çocuklarıma iyi örnek olarak rehberlik etmeli ve kendi başlarına sağlıklı, mutlu bir yaşam sürmeleri için gerekli imkanları sağlamalıyız.
SINAV ANINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ DETAYLAR
Sınav anında dikkat edilmesi gereken önemli detayları bilmek ve ona uygun davranmak sene boyu gösterilmiş olunan emeğin koruma altına alınmasına yardımcı olacaktır. Bu sebeple sizlerle öncelikle Liseye Geçiş Sınavı’nın detaylarını ve sonrasında ise sınav anında bilinmesi ve uygulanması gereken önemli püf noktalarını paylaşacağım.
LİSEYE GEÇİŞ SINAVI
Önemli Not
SINAV ANINA DAİR PÜF NOKTALAR
Sınavda Alışkanlığın Olan Dersten Başlamak
Sınav anında yeni bir yöntem arayışına girmemek önemlidir. Bu sebeple deneme sınavlarında bugüne kadar alışılmış ve hep tekrarlanan dersten başlanması sınavın kontrolü açısından faydalı olacaktır.
Sınav Salonunda Çevrendeki İnsanlar ile İlgilenmemek
Sınav anında kendi adına mola vermek ve soluklanmak için çevrendeki insanlara değil bir nesne ya da boş bir yere bakmak dikkatini tekrardan toplaman adına önemlidir. Aksi halde çevrendeki insanların ne yaptığı ile ilgilenmek sana gerekli olmayan bir stres yaşatabilir.
Sayfa Başında Süreye Bak ve Optiğine İşaretle
Zaman yönetimi adına aralıklarla zamanı kontrol etmek sonraki çözeceğin sorular için zamanını iyi ayarlamana yardımcı olur. Tüm soruları bitirip optiğe kodlamak yerine sayfa başında optiğe işaretleme yapmak olası kaydırma riskini ortadan kaldıracaktır.
Zorlandığın Sorularla Fazla Zaman Kaybetme
Sınavda diğer sorulara göre çözme süreni uzatan sorular ile karşı karşıya kalırsan aynı süre üzerinde çok zaman harcamamalı boş bırakıp, turlama tekniğini uygulamalısın. Turlama tekniği, zorlandığın soruları boş bırakıp kalan zamanında onlara tekrar geri dönmek anlamı taşımaktadır.
Optiğini Sınava 5 Dakika Kala İki Parmak Kuralı ile Kontrol Et
Sınav anında sayfa başı kontrolüne ek olarak bir parmağını optik üstüne diğer parmağını ise kitapçık üstüne koyarak göz kontrolünü sağladığın cevapların sadece sınavını kontrol etmek adına değil aynı zamanda sınav sonrasında acaba kaydırma yaptım mı? Kaygısını ortadan kaldırarak daha rahat zaman geçirmene yardımcı olur.
Suyunu Masanın Üzerine Koyma
İçeceğin suyunu masanın üzerine koymak yerine sıranın altına koyabilirsin ya da masa üzerine koyarsan dökülme riskine karşılık kapağını sıkıca kapatmalısın.
Sınav Arasında (45 Dakikada) Arkadaşların Yorumlarına Takılma
Sözel alanın bitmesiyle gerçekleşecek olan 45 dakikalık arada kendini rahatlatmalı ve sayısal alanın başka bir sınav olduğunu unutmamalısın. Aynı zamanda arkadaşlarınla soru kıyaslaması ve tartışması yapmamalısın.
Sınav Anında Erken Bitirenlere Takılma
Sınavda herkes kendi performansını ortaya koyacaktır. Bu sebeple erken ya da geç bitiren öğrencilere dikkatini yöneltmemeli kendi performansın için son ana kadar kendi sınavınla ilgilenmelisin.
Sınava sayılı günler kala öğrencilerimizin uygulayacağı en iyi yöntem her konuda alışkanlıklarını sürdürmeleridir. Alışkanlıkların sürdürülmesi hem rahatlatacak hem de olası riskleri ortadan kaldıracaktır. Sınavdan bir önceki gece ya da sınav sabahına özel olarak yemek, uyku ve aktiviteler içerisine girilmemeli önceki günlerde neler yapılıyorsa aynı eylemlere devam edilmelidir.
İYİ HİSSETMEK/DİNLENMEK
Bugünlerde rahatlamak ve dinlenmek için uygulanacak eylemlerde en büyük ayrıntı sakatlanma ve yaralanma riski oluşturmayan aktiviteler seçmek olacaktır. Kişilerin kendini iyi hissetme seçenekleri farklılaşabilir fakat burada dikkat edilmesi gereken husus aşırıya kaçmamak olacaktır. Örneğin saatlerce bilgisayar oyunu oynamak hem zihin hem de fiziksel açıdan yorgunluğa sebep olabilir. Bu açıdan rahatlatıcı ve mutlu hissettiren eylemleri seçerken yorgunluk oluşturmayacak tercihler yapılmalıdır.
SOSYAL ÇEVRE İLE SINAV HARİCİNDE KONUŞMAK
Öğrencinin özellikle son günlerde temel gündemi ister istemez sınav olmaktadır. Bunun içinde sürekli sınav konuşulan bir ortam aşırı kaygıya sebep olabilir. Bu açıdan hem aile içerisindeki sohbetlerde hem de arkadaşlarla kurulan iletişimde sınav harici konuşmalar öğrencinin kendisini iyi hissetmesine ve sınav gündeminden uzaklaşmasına yardımcı olacaktır.
SINAVDA GEREKLİ OLAN MALZEMELERİN HAZIRLIĞI
Sınavdan bir önceki gece, sınav için gerekli olan malzemeleri (KİMLİK, KALEM, SİLGİ, KALEMTIRAŞ) bir poşet içine ve kapı girişinin görülebilir bir noktasına koymak öğrenciyi yarın unuttuğum bir şey olur mu? Kaygısından uzaklaştırarak rahatlatacaktır. Aynı zamanda sınav sabahı ekstra bir hazırlık içerisine girip zaman kaybı yaratmayacaktır.
SINAV GECESİ UYKU
Sınav gecesi uyku aileler tarafından o güne özel bir saat seçilmeden yönlendirilmelidir. Aileler çoğu zaman çocukların dinlenmeleri adına normal uyku vakitlerinden saatler önce uyku için ısrarcı olmaktadır. Fakat bu durum doğru bilinen yanlışlardan biridir. Doğru olan öğrencinin o güne kadar alışılagelmiş uyku zamanında yatma eylemini gerçekleştirmesidir.
SINAV SABAHI KAHVALTI
Sınav sabahı kahvaltı ürünleri öğrencinin her gün yediği ve alışkanlığı olan yiyeceklerden seçilmelidir. Aşırıya kaçacak şeker, çikolata gibi yiyeceklerden uzak durulmalı öğrencinin o güne kadar deneyimlemediği bir yiyecek kahvaltıda sunulmamalıdır. Sınav vaktinin uzun saatler olduğunu da göz önünde bulundurarak iyi bir kahvaltı yapmak önemlidir.
SINAV SALONUNA GİTME ZAMANI
Sınav salonuna gitme zamanı ne öğrencinin kaygı seviyesini arttıracak ve okul önünde uzun beklemeler oluşturacak kadar erken ne de geç kalıp bir koşuşturma yaratacak kadar geç olmalıdır. Sınav salonuna ve okul binasına giriş Liseye Geçiş Kılavuzunda yer aldığı üzere en geç sabah 09.00’dır. Bu sebeple bu zamanı gözeterek evin yakınlık uzaklık durumu ve olası bir trafik durumu işin içine katarak evden çıkılmalıdır. Vakitli çıkma ve vakitli okul salonuna girme öğrenci sabah kaygılarını arttıramayacak ve onları rahatlatacaktır.
Sorumluluk, bireyin toplum içinde yaşarken üzerine düşenleri yerine getirmesi ve davranışlarının sonuçlarını üstlenebilmesi özellikleriyle insan karakterinin en önemli öğesidir. Sorumluluk öğrenilen bir özellik olmakla birlikte, çocuklara küçük yaşta verilmesi gereken bir değerdir. Sorumluluk özgüven ile paralellik taşır. Çocuğun kendine olan güveni yapabilirliklerini keşfettiği doğrultuda artar ki bu da sorumluluk aldıkça, aldığı bu sorumlulukları yerine getirebildikçe gelişir.
SORUMLULUK GELİŞİMİ İÇİN EBEVEYNLER NE YAPABİLİR?
İyi ki varsın… Seni çok seviyoruz… Bir çocuğun belki de ailesinden ve sevdiklerinden en çok duymak istediği cümleler bunlardır. Bu cümlelerin yanı sıra çocuklarla iletişimde, ne ifade ettiğimiz önemlidir. Aynı zamanda ifade etme şeklimizde büyük önem taşımaktadır. Peki, çocuklarla iletişimimizi güçlendirecek sihirli cümleler nelerdir?
Sen yapabilirsin…
Çocuklar yaş gruplanın getirdiği farklı sorumluluk alanlarını gerçekleştirme yolunda kendilerine güç gelen zorluklar ile karşı karşıya kalabilirler. Burada önemli olan onun sorumluluğunun tamamını üstlenmek değildir. Hayatta çabalamanın ve üstesinden gelmenin gücünü kendi öğrenmesi için ona güvendiğinizi göstermek adına sen yapabilirsin, sana güveniyorum bunu birlikte başaracağız gibi sözcüklerle onu yüreklendirebilirsiniz.
Sen sakinleşinceye kadar bekliyorum…
Çocuklar biz yetişkinlerin eylemlere gösterdiği tepkilerden çok farklı tepki ve duygu içerisine girebilirler. Bu duygulardan biri de öfkedir. Öfke durumu yaşandığında çocuğunuza bunun yaşanabilecek bir duygu olması yanında sakinleşene kadar yanında olduğunuzu vurgulayarak süreci daha kolay atlatması adına yardımcı olabilirsiniz.
Senin yanındayım…
Çocuklar kontrol edemediği durumlar karşısında sizlerin desteğine ihtiyaç duyabilirler. Burada sadece senin yanındayım ile fiilen yanında olmanızdan daha ziyade başarılarında ve başarısızlıklarında her zaman onun yanında olduğunuzu duymak onları rahatlatarak gözlerinde büyüttükleri durumları daha ulaşılabilir bir hale getirecektir.
Çocukları oyun oynarken izlediğinizde çocuğunuzu gözlemleme şansını elde edersiniz, çocuğunuzun olaylar karşısında vermiş olduğu tepkileri, yaşıtlarına göre davranışsal, bedensel, sözel, duygusal gelişimi açısından farkındalık kazanmış olursunuz.
Dışarı çıkmanın çok da sağlıklı olmadığı bu günlerde çocuklar için, bu tatil evde bilgisayar ve tablet ile zaman geçirmek, bol bol televizyon izlemek için bir fırsat oluşturdu. Ancak biliyoruz ki teknolojinin çocuklarımıza, çocuklarımızın zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimine verdiği zarar azımsanacak kadar az değil. Ancak içerisinde bulunduğumuz çağ gereği çocuklarımızı teknolojiden tamamen uzaklaştırmak, yasaklamak ne doğru ne de mümkün. Özellikle yasaklamak, “yasak” kelimesini kullanmak asla işe yaramayacak bir yöntem.
Neden mi?
Çünkü;
Tüm bu durumlarda çocuk teknolojiyi her zamankinden daha fazla kullanmayı ister. Bu aşamada yasaklamak yok sınır koymak, doğru kullanıma teşvik etmek var.
Peki doğru kullanım nasıl sağlanır, sınır nasıl konur?
1))Öncelikle çocuğunuzun teknolojiyi neden bu kadar aktif kullandığını, neden bilgisayar/tablet başında bu kadar vakit geçirdiğini bilmek gerekli.
2)Çocukların tablet, telefon ve bilgisayarında hangi uygulama ve oyunların olduğu bilinmeli.
3)Çocukların oynadığı oyun ve kullandığı uygulamaların yaş sınırları bilinmeli, kontrol edilmeli.
4)Çocukların tablet/bilgisayar/telefon ile geçirdiği sürenin farkında olunmalı, doğru zamanlama yapılmalı.
5) Teknoloji kullanımının, ekran bağımlılığının bize ve çocuklara verdiği zararın farkında olunmalı, bu zararlar çocuklara doğru şekilde aktarılmalı.
6)Tehlikeli oyunlar ve içerikleri bilinmeli.
Bu aşamada mutlaka kendimizi de sorgulamalı, gerekirse kendi teknoloji kullanımımıza da sınır koymalıyız. Yemek zamanlarında, masa üzerinde ekrana yer vermemeli, tuvalete ve yatağa teknoloji ile girmemeliyiz. Akşam ailece geçirdiğimiz zaman dilimlerinde gerçek iletişim kurmalı, ilgi alanlarımızı keşfetmeli, ailemizle birlikte mutlu ve etkileşim içerinde olduğumuz etkinliklere yönelmeliyiz. Unutmayın; hiçbir çocuk yoktur ki anne ve babası oyun oynarken kendisi tableti tercih etsin.
Değerli velilerimiz, sevgili öğrencilerimiz, “evde kal”arak kendi sağlığımızın yanında toplumuzun sağlığını koruduğumuz bu günlerde, vaktimizin kalitesini arttıracak, alışkanlıklarımızı daha sağlıklı ve verimli yapmamızı sağlayacak önemli konulardan bir tanesi “uyku düzeni” oluşturmaktır. Fakat alışkanlıklarımızın esneklik kazandığı bu dönemde bazı çocuklarda olumsuz yansıma bulunan bir konu uyku düzeni ve kalitesi olmuş durumda. Kaybedilen uyku düzeni ile düzensizlik çocuklarda bir alışkanlık haline de gelse durumu normale çevirmenin bir yolu eski düzeni tekrar kazanmaktan geçiyor.
Bunun için;
✔Her gün yatmadan önce hep aynı saatte ve aynı şekilde yapılan davranışlar televizyonun kapatılması, telefon ile bağlantının bırakılması, pijamaların giyilmesi, dişlerin fırçalanması, hikâye okunması, sakin ve hafif bir müzik dinlemek çocuğun zamanında uyumasını ve alışkanlık haline getirmesine kolaylık sağlayacaktır.
✔Eğer "Ben gece 3’de yatıyorum sabah 10’a kadar uyuyorum, böylece 7 saati tamamlıyorum, uyku sorunum yok" diyorsak yanılıyor olabiliriz. Çünkü genetik uyku takviminizde belirlenmiş saatte salgılanan hormonlar ve uykuda tamir edilen bellek işlevleri uykunun diğer saatlerinden çok farklıdır. Bu sebeple çocukların ihtiyacı olan uyku saatini tamamlaması dışında uyku kalitesi için mutlaka gün algısı gözeten bir takvim oluşturulmalıdır.
✔Düzenli ve dengeli beslenmek uyku kalitesini arttırmak adına önemlidir. Sağlam bir kahvaltı ve gün içinde dengeli beslenme sağlıklı olmanın yanında zinde hissettirir. Ayrıca akşam çok ağır yiyecekler tüketmemek ve yatmadan önce bir şeyler atıştırmamak da dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Aksi takdirde sağlıksız bir beslenme uykuyu kaçırabilir.
Siz çocuğunuzu dinlediğinizde;
✔Kendisini daha iyi ifade etmeyi öğrenir.
✔Kelime hazinesi gelişir,dil gelişimi hızlanır.
✔Olumsuz davranışları azaltır.
✔Karşısındaki kişiyi dinlemeyi ve ona saygı duymayı öğrenir.
✔Duygularını konuşarak ifade edebildiği için ağlama ve saldırganlık davranışları azalır.
✔Konuştukça olumsuz duyguları hafifler ve rahatlar.
✔Özgüveni gelişir.