Blog

08.08.2019 56  Ana İlk Orta Lise

Kişilik Eğitimi Programının Genel Hedefleri

Rehberlik saatlerinde yapılacak etkinliklerle öğrencilerde aşağıdaki davranışların (veya benzerlerinin ) geliştirilmesi amaçlanmalıdır:

  • Hangi alanlarda, ne ölçüde yetenekli olduğu konusunda doğru ve ayrıntılı bilgi sahibi olma,
  • İlgi duyduğu alanları belirleyebilme,
  • Gerçek ve sürekli ilgiyi özentiden ayırt edebilme,
  • Plan yapabilme ve bunu uygulayabilme,
  • Mesleğini ve ona götürecek adımları belirleyebilme,
  • Zevki erteleyebilme, gelecekteki sürekli doyumları elde edebilmek için  şimdiki zevklerden vazgeçebilme,
  • İlgi duyulan eğitim kurumları ve meslekleri inceleme,
  • Çevredeki fırsatları araştırmaya istekli olma,
  • Kendini incelemeye istekli olma,
  • Kendinden hoşnut olma,
  • Kendini geliştirme çabası gösterme,
  • Başkalarına saygılı olma,
  • Davranışının sorumluluğunu alma,
  • Düzenli olma,
  • Başkaları ile işbirliği halinde çalışabilme,
  • Çevre sorunlarına, milli ve evrensel sorunlara duyarlı olma,
  • Başkalarından bağımsız karar verebilme,
  • Yönergeleri, başvuru formlarını dikkatli okuyabilme ve doldurabilme,
  • Dilekçe ve özgeçmiş yazabilme, form doldurabilme,
  • Bir dileği, en etkili bir biçimde bir yabancıya iletebilme.

08.08.2019 49  Ana İlk Orta Lise

Şımartılan Çocuklar Ağır Bedeller Ödüyor

By Editor - Eğitimpedia

5 Nisan 2016

Avustralyalı tanınmış çocuk psikoloğu Dr. Michael Carr-Gregg’e göre helikopter ebeveynliğin bir anlamda daha ileri bir versiyonu olan ve çocuklarının önüne çıkan her tür zorluğu ortadan kaldıran “kar küreyici” ebeveyn nesli, çocuklarını öylesine el üstünde tuttu ki artık günümüzde ergenler arasında salgın gibi yayılan bir zihinsel rahatsızlığa neden oldular.

Dr. Michael Carr-Gregg, X Kuşağı ebeveynlerinin çocuklarının hayatını çok kolaylaştırdığını, böylece çocukların karşılaştıkları problemleri kendileri çözemez ya da önlerine çıkan engelleri kendileri aşamaz hale geldiklerini söylüyor.

“Bu kuşağın ebeveynleri önlerine çıkan engelleri ortadan kaldırarak, çocuklarının hayatını mümkün olduğunca basit ve kolay bir hale getirmeye çalışıyorlar” diyor Dr. Carr-Gregg.

“Dışarıdan bakıldığında bu hayranlık duyulacak bir şey çünkü hepimiz çocuklarımız için en iyisini istiyoruz ama böyle davranmak onlara dirençli olma konusunda hiçbir şey öğretmediği gibi, evden ayrılıp dünyayla yüzleştiklerinde çok savunmasız olmalarına neden oluyor.”

Bir “kar küreyici” ebeveyn, çocuklarının okula otobüse binerek ya da yürüyerek gitmesini istemek yerine onları okul kapısına kadar bırakıyor.

Çocuklarına en son cihazları ve oyuncakları alıyor, çocukları hiç sürece katmadan çamaşır yıkıyor, evi temizliyor, yemek ya da ütü yapıyorlar, kızlarının ya da oğullarının ev ödevlerini zamanında yapıp teslim etmesini sağlıyorlar.

Dr. Carr-Gregg giderek yaygınlaşan bu ebevyn yaklaşımının, çocuklarına yeterince zaman ayıramadığı düşünen anne babaların suçluluk duymasından kaynaklandığını düşünüyor.

“Bu kısmen de, ailelerin küçülmesinden ve ebeveynlerin çevreden daha az destek almasından kaynaklanıyor” diyor Dr. Carr-Gregg.

“Ebeveynlerin artık çok az zamanı var, kendilerini suçlu hissettikleri için de çocuklarını çok fazla şımartıyorlar.”

Dr. Carr-Gregg’e göre, bunun tek sonucu, şımartılmış ve fazla üstüne düşülmüş bir kuşak değil; gençler kendi problemleriyle başa çıkmaktan aciz oldukları için muazzam bir zihinsel sağlık kriziyle de karşı karşıya kalıyorlar.

Depresyon, kaygı, madde bağımlılığı ve intihar oranlarının oldukça yüksek olduğunu belirtiyor Dr. Carr-Gregg.

“Gençlerin dörtte biri, okuldan mezun olmadan önce ciddi bir psikolojik problem yaşamış olacak, bu da onların çok zayıf bir kuşak olduğunu gösteriyor.”

“Bu aslında çok ironik bir durum çünkü bizler Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ile Vietnam Savaşı’nı gördük ama psikolojik bakış açısından bu çocuklar, ebeveynlerinden ya da onların ebeveynlerinden daha az dayanıklılar.”

Dr. Carr-Gregg, ebeveynlerin, çocuklarına zor işler yaptırarak onların daha büyük zihinsel sağlık krizleriyle karşılaşmamalarını sağlayabileceklerini söylüyor.

“Temel kural, ‘çocukların kendilerinin yapabilecekleri işleri onların yerine yapmamak’ olmalı,” diyor.

Yani, çocukları okula giderken otobüse ya da bisiklete bindirmek veya toplu taşımayı nasıl kullanacaklarını öğretmek gerekiyor. Ayrıca çocukların düzenli olarak yaptıkları ev işlerinin olması, teknoloji kullanımlarının sınırlanması ve belli bir yaşa geldiklerinde, paranın değerini anlayabilmeleri için yarı zamanlı bir işe girmeleri gerekiyor.

“Onları böyle el üstünde tutmayı bırakmalıyız artık, bu durum akıl almaz boyutlara ulaştı.”

“Konuştuğum çocukların pek çoğu hayatında yemek yapmamış, hatta kendi yataklarını bile kendileri yapmıyor, odalarını kendileri toplamıyorlar. Çamaşırlarını kendileri yıkamıyor, gömleklerini kendileri ütülemiyorlar.”

“Çocuklar camdan yapılmadılar, çatlamayacaklardır.”

İşte “kar küreyici” ebeveyn olmadan çocuklarınıza ilgi göstermenizin yolları:

Uykularını tam alsınlar

Uyku en önemli öğrenme ve ders çalışma aracıdır çünkü yeterince uyumayan çocuklar, “huysuz ve memnuniyetsiz olur, iyi öğrenemez.”

Sağlıklı bir kahvaltı yapsınlar

Araştırmalar, okul çocuklarının yüzde onunun kahvaltı yapmadığını, yüzde onbeşinin ise sağlıksız gıdalar yediğini gösteriyor. Bu çocuklara nörolojik olarak bir şey öğretilemez.

Teknoloji kullanımını yönlendirip sınırlayın

Dr Carr-Gregg, ebeveynlerin çoğunun, çocuklarının internet ve video oyunlarını sınırlamak için kullanabilecekleri araçlardan haberdar olmadığını söylüyor. Ebeveynlerin, çocuklarının ödevleri için araştırma yapmak için internete girmelerine izin verirken dikkatlerini dağıtacak sosyal medya kullanımını engellemek için bu programları kullanmaları gerekiyor.

Çocuklarınızla konuşun. Birlikte, masada yemek yiyin.

Ebeveynler, çocukları küçükken onlarla birebir sohbet etmeye yeterince vakit ayırmıyorlar. Birlikte sofraya oturmak ise akademik başarının artmasına ve dil gelişimine katkı sağlarken, alkol ve madde bağımlılığına karşı koruma sunacaktır.

 

08.08.2019 48  Ana İlk Orta Lise

Ebeveynlerin Çocuklarına Öğretmesi Gereken  Temel Yaşam Becerileri (Yaşa Göre)

Geçtiğimiz yıllarda George Mason Üniversitesinden gelen dört uluslararası öğrenciyi evimizde yemeğe davet etmiştik. Yemek sırasında Perulu bir yüksek lisans öğrencisi, bir öğrenci yurdunda kaldığı dönemde yaşadıklarını anlattı bize: “Nasıl çamaşır yıkandığına dair hiçbir fikri olmayan öğrenciler gelirdi. En basit işlerde bile onlara yardım etmem gerekirdi.”

Bu tür hikayeler günümüzde hiç de sıra dışı değil artık. Üniversiteler ve işverenler de benzer şekilde genç insanların hayatın en temel işlerini yerine getiremediklerini söylüyor. Akademik eğitime ve üniversiteye girmek için ne gerekiyorsa yapmaya verdiğimiz aşırı önem yüzünden çamaşır yıkamak, aylık bir geliri dengelemek ya da yemek pişirmek gibi önemli hayat becerileri gözden kaçıyor.

“Yaşam becerileri, çocuğunuzun bağımsız ve kendine yeten bir insan olmayı öğrenmesinin olmazsa olmazlarıdır” diyor yazar Lindsay Hutton. “Uygun yaşam becerileri, çocuğunuzun kendini güçlü hissetmesini sağlar, özgüven geliştirmesine yardımcı olur ve sosyalleşme ve muhakeme becerilerini destekler.”

Eskiden okullardaki ev ekonomisi derslerinde ya da ebeveynler tarafından evde öğretilen bu önemli beceriler, artık önemini tamamen kaybetti.

“Sınıflar çocuklarımızı akademik olarak hazırlamaya o kadar fazla odaklandı ki, hayat becerileri bir kenara atıldı. Ayrıca helikopter ebeveynlik trendi de çok sayıda ebeveynin çocuklarının güvenliği konusunda hissettiği korkuyu daha da artırdı. Çoğu ebeveyn elektrikli aletleri, bıçakları ve zarar verme potansiyeline sahip diğer malzemeleri kullanmaları konusunda çocuklarına karşı aşırı korumacı davranıyor artık. Bu da, bu becerileri öğrenmenin yolunu tıkıyor” diyor Hutton.

Ve sonunda tüm bunlar, çamaşır yıkamanın yanı sıra diğer pek çok temel ama hayati değer taşıyan işleri yapamayan üniversite öğrencilerinin oluşmasına sebep oluyor.

Peki çocuklar neleri öğrenmeli ve hangi yaşta öğrenmeli? Genel olarak çocuklar bir eve (varsa bahçeye) ve eşyalarına bakmayı bilmeliler. Küçük çocuklar için ise büyük bir iş, yönetilebilir küçük parçalara bölünmeli ve çocuk bunları kendi başına yapar hale gelene kadar sorumlulukları kademe kademe artırılmalıdır. Ev işlerine yönelik canlandırma (role playing) oyunları, çocukların bu becerileri öğrenmelerinin güvenli ve kolay bir yoludur.

İşte en temel yaşam becerilerine yönelik küçük bir liste:

İlkokul

Kişisel güvenlik. Çocuklara ilkokulda hala tam isimlerinin, adreslerinin ve telefon numaralarının öğretilmesinin bir sebebi var: Güvenlik. Ayrıca acil bir telefon çağrısı yapabilmeyi öğrenmek de aynı derecede önemli.
Kendine bakmak. Çocuklar kendilerini yıkamayı, dişlerini fırçalamayı, giyinmeyi ve kişisel hijyenlerini sağlamayı ilkokulun ilk yıllarında artık bilmeliler. Yatmadan önce ve sabahları uyanınca yapılması gerekenleri bilmeleri ve bunları her gün kontrol etmeleri, raydan çıkmamalarını sağlayabilir.
Başkalarına bakmak. Çocuklar anaokulu yıllarını bitirdikten sonra başkalarına bakmayı öğrenmeye başlamalılar. Mesela bir ev hayvanına bakmak gibi. İkinci ve üçüncü sınıfa giden çocuklarım kedinin yemeğini ve suyunu verme işini sırayla yapıyorlar, abileri ise kedi tuvaletini temizleme işini üstleniyor.
Başkalarıyla konuşmak. Çocukların, insanların gözünün içine bakmayı ve nazik bir konuşmayı sürdürebilmeyi bilmeleri gerekiyor. Çocuklar bunun pratiğini, bir restoranda yemek siparişi vererek, bir dükkânda satın alınanlar için ödeme yaparak ve bir kütüphane görevlisinden bir kitabı bulmasını isteyerek yapabilirler.

Ortaokul  

Evde yalnız kalmak. Evde yalnızken nasıl güvende olacağını bilmek ortaokul çağındaki çocuklara öğretilecek en önemli becerilerinden birisidir. Evde kendi başına olmaya alışık olmayan bir çocuğunuz varsa, yakınlardaki bir kafeye gidip bir saat oturmak gibi kısa sürelerle başlayabilirsiniz. Böylece çocuğunuzun yavaş yavaş kendini daha rahat hissetmesini sağlarsınız.
Mutfak güvenliği. Çocuklar fırınları ve bıçakları ve aynı zamanda bir yemek pişirmek için gerekli olan her şeyi doğru bir şekilde kullanmayı bilmeliler. Çocuğunuzun bu becerilerin alıştırmasını yapması için haftada bir, tüm aile için yemek pişirme görevini ona verin. 13,11 ve 8 yaşındaki üç çocuğum da haftada bir akşam tüm aileye yemek pişiriyor. Ancak 9 yaşında olana rehberlik etmek için ben de onunla birlikte pişiriyorum.
Etiket okuma. Yıkama talimatları ya da yaygın kullanılan ilaçların dozlarını okumak gibi bir okumadan bahsediyorum. Bu çok önemli bir yaşam becerisidir. Talimatları ya da reçeteyi hemen elinize almak yerine bırakın çocuğunuz okusun ve eğer açıklamaya ihtiyaç duyarsa size sorular sorsun.
Sosyal durumları yönetmek. Pozitif sosyal etkileşimi üç adımda özetleyebiliriz. Bir: Birisiyle ilk kez tanıştığınızda elini sıkıca sıkın, bu sırada göz teması kurun ve samimi bir şekilde gülümseyin. İki: İşleri, ailesi ve hobileri gibi konularda sorular sorarak ilginizi gösterin. Üç: Dikkatlice dinledikten sonra paylaşılanlarla ilgili geri bildirimde bulunun. İyi ilişkiler kurmak ve sürdürmek liderliğin, gelişimin ve başarının anahtarıdır.

Lise

Para yönetimi. Yazar Mary L. Hamilton çocukları henüz anaokulundayken onlara harçlık vererek para konusunda sorumluluk sahibi olmalarını öğretmeye başlamış. Bu temeli onlara verdikten sonra çocukları ergenlik dönemine geldiğinde onlara banka hesapları açmış. Bir tasarruf hesabı, bir de cari hesap. “Üniversiteye başladıklarında sadece orada olan parayı harcayabileceklerini öğrenmişlerdi. Bugün üçü de paralarını çok iyi yönetiyor. Çalışmaya ve daha fazla para kazanmaya başladıklarında bunun onlara çok yardımı olacak” diyor Hamilton.
Sorumlu araba kullanmak. Bu, arabayı otobandaki beyaz çizgilerin arasında tutmanın çok daha ötesinde bir şey. Gençler araba kullanırken mesajlaşmanın (ya da alkol kullanmanın) tehlikelerini, nasıl benzin alacaklarını, lastiğe hava basmayı ya da lastik değiştirmeyi bilmeliler. Yollardaki acil durumlarda kimi aramaları gerektiğini (sizi, polisi, sigorta şirketi vs.) bilmeleri de önemli. Çocuklarınıza bu becerileri öğretmenin en iyi yolu, onlara sorumlu araba kullanma konusunda iyi bir rol model olmaktır.
Zaman yönetimi. Aynı anda hem okul ödevlerini yapmak, hem okul dışı faaliyetlere katılmak hem de bir sosyal hayat sürdürmeye çalışmak bütün ergenler için çok zorlayıcı olabilir. Zaman yönetimi konusundaki en önemli şeylerden biri de zamanını boşa harcayan şeyleri bilmektir: Sosyal medya, bilgisayar oyunları vs. Ayrıca büyük projeler için daha kısa ve giderek uzayan teslim tarihleri belirlemek, iyi bir okul/ödev ve yaşam dengesi için boş ve sakin zamanlar planlamak da oldukça önemli.
Bir iş bulmak ve sürdürmek. İş hayatında başarılı olmak için iyi bir üniversite diplomasından çok daha fazlasına ihtiyacınız olur. Mesela iş aramak, özgeçmiş yazmak, iş görüşmesi yapmak, işi takip etmek gibi… İş edinme sürecinin provasını çocuklarınızla birlikte adım adım yapabilirsiniz.

Unutmayın, asıl olan bu işleri ne kadar iyi yaptıkları değildir. Bu yaşam becerilerini öğrenme eyleminin çok daha geniş kapsamlı faydaları bulunur.

Problem çözme, zaman yönetimi, sosyalleşme ve bağımsızlık çocuğunuzun yaşamın her alanında fayda göreceği becerilerdir. Örneğin evi temiz ve düzenli tutmayı öğrenmek, çocuğunuzun öğrenci yurdundaki ya da evindeki oda arkadaşıyla ilişkisine de katkı sağlayacaktır. Çocuğunuza kişisel hijyeni öğretmeniz onun sosyal özgüveninin artıracaktır. Yemek pişirmeyi öğrenmek evde yemek yemesi sayesinde çocuğunuzun tasarruf etmeyi öğrenmesine yardımcı olacaktır.

Kaynak: https://www.washingtonpost.com/news/parenting/wp/2016/10/14/the-key-life-skills-parents-should-be-teaching-their-children/?postshare=3941476799708996&tid=ss_fb

08.08.2019 46  Ana İlk Orta Lise

Kişilik Bilinci Gelişmiş Birey Eğitimi

1-Zamanın ne büyük bir değer olduğunu ona öğretmeliyiz.
Lütfen şunları bir düşünün.
Günde        5 dakika      yılda   30 saat,
Günde        1 saat          yılda   15 gün eder.
Bir gecede 8 saat uyku yılda    4   ay   uyumak demektir.

 

“Basit bir insan zamanı nasıl öldüreceğini,değerli bir insan nasıl kazanacağını düşünür.”
SCHOPENHAVER 

Zaman, istesek de istemesek de geçmesiyle sonuçlarından sorumlu olacağımız bir kaynaktır.” 

“Günün her saatini dün olduğundan daha iyi olabilmek için kullanmalısın.
Victor PAUCHET

 “Zaman; sessiz bir testeredir.”
Immanuel   KANT

2-Sürekli kendini geliştiren bir insan olmasını sağlamalıyız. (Bilgilerimize güvenme yerine, kimseyi küçümsemeden herkesten almamız gereken birikimlerin bulunduğu bilincini) onlara çok iyi anlatmalıyız.
 Herkes neyi ne kadar bildiğinin şuurunda olmalıdır. Bizim toplumumuzda azıcık bir şey bilen, her şeyi bildiğini iddia eder ve her konuda yorum yapmaya, akıl yürütmeye kalkar.

 “Bildiğimizi zannetmemiz, öğrenmemizin en büyük düşmanı olmuştur.”
Mark TWAIN

 “Anlamak istemeyene hiçbir şey öğretemem.”
KONFÜÇYUS

 “Bireyi geliştirmeksizin daha iyi bir dünya kuramayız.”
Madame CURIE

 “En iyisi gençlerde öğrenme hevesini ve sevgisini uyandırmaktır. Yoksa kitap yüklü eşek yaparız onları. Kırbaç zoruyla bilim dolu çanta taşıyorlar onlar. Oysa bilimi evimizde saklamak yetmez, evlenmek gerek onunla.”
MONTAIGNE

 “Bir şey bildiğimi biliyorum; o da hiçbir şey bilmediğimdir.”
SOKRATES

 3-Ona hedef ve gaye aşılamalıyız. Yoksa çalışmaz.

  Başarılı olanlar nereye gittiklerini bilenlerdir.”
Mark CAINE 

“Amaçsız bir insan dümensiz bir gemiye benzer.”
Thomas CARLYLE

 

4-Onlara sadece sözlerimizle değil davranışlarımızla da örnek olmalıyız. Söylenen ve yapılan bir olmazsa güven kaybolur.

“Nasihat etmek kolay, örnek olmak zordur.”
La ROCHEFAUCAULD

” Verdiği öğütleri kendi de tutan en muhterem insandır.”
SHAEKSPEARE

“Çocuklar öğütlere kulaklarını kapatır,ama örneklere gözlerini açarlar.”
Peter BURWASH

 “İyi bir örnek, insanları yola getirmek için en iyi metot değildir, tek çaredir.
Albert SCHWEITZER

 “Çocuklar tenkitlerden ziyade modellere muhtaçtırlar.”
JOUBERT

 “İnsanları düzeltebilmemiz için önce kendimizi düzeltmemiz gerekir.”
Hz. ÖMER

 “En iyi nasihat iyi örnek olmaktır.”
MALCOLM

 5-Onlara şahsiyet kazandırmalısınız.

 Çocuklara yetişkin muamelesi yapınız, fakat onlardan yetişkin gibi davranmalarını beklemeyiniz.”
R.Rowel DAWEE

Şahsiyet kazandırmak için.

  • Onları kesinlikle başkalarının yanında aşağılamayınız.
  • Yanlarına girince selam veriniz.
  • Kendilerine bir şeyler ayırarak,” bu eşyalar (veya bu vazife) senindir, bunlardan sen mesulsün” deyin. Yani onlara sorumluluk verin.
  • Büyüklere yapıldığı gibi, sık sık hatırını sorun.
  • Hastalanınca mutlaka arayın, hastalığı ile ilgilenin.
  • Dertlerini sorun, varsa çözüm ile ilgilenin. Çözümü mümkünse ertelemeyin. Çünkü an için onun en büyük meselesi o dur.
  • Özel günlerinde, küçük bile olsa hediye alın.
  • Onları şımartmayın.
    Hayata, dayanıksız ve hercai insanlar vermek istemiyorsanız çocuğu şımartmayınız.
  • Onları dövmeyin.
    Hayata, sevgisiz ve güvensiz insanlar vermek istemiyorsanız çocuğu dövmeyiniz.”

 

6-Onlara okuma alışkanlığı kazandırmalıyız.

“Kurnaz insanlar okumayı küçümser, basit insanlar ona hayran olur, akıllı insanlar da ondan yararlanır.”
Francis BACON

“İnsanın hayvaniyeti yemekle, insaniyeti de okumakla olur.”
Namık KEMAL

 “Okuma zevkini öğrenen, mesut insandır.”
Con HERSEL

 “Okumasını bilirsen her insanın bir kitap olduğunu görürsün.”
E. CHANNING

 “Her yer, her zaman ve her türlü ortam, okumaya müsaittir, okumak için hiçbir engel yoktur. Okumak için “zamanım yok”, “fırsat bulamıyorum” …diyen kimse, zamanı kullanmayı bilmeyen ve ömrünü boş şeylerle heder eden kimsedir.”
Ekrem SAĞIROĞLU

 “Okumak için kendi kendimizden zaman çalmalıyız.”
Prof. Dr. İsmail L. ÇAKAN

“Okumayı öğrenmek sanatların en zorudur.”
GOETHE

 “İyi bir lider, kitapsız yaşayamaz.”
Thomas JEFFERSON

7-Yerine alternatifini koymadan yasak getirmemeliyiz. 
Çünkü yapılmasını doğru bulmadığımız şeyleri kesin bir dille menetmek çözüm değildir. Niçin yapılmaması gerektiğini ona mantıki ve hissi delillerle izah etmeliyiz. Yoksa insanlar men edildikleri şeylere karşı daha fazla isteklidirler. İnsanları yanlışlarından vazgeçirmek için, onlara daha iyi bir alternatif sunmak lazım.

BİR HİKAYE
Fakir bir kız çocuğu, yere atılmış bir şekeri görür. Hemen onu alıp ağzına götürürken, oradan geçen birisi durumu görür, koşar. “At onu yere, pistir, hasta olacaksın!’ Derse de çocuk şekere daha fazla sarılır. Adam bir anda ne yapılması gerektiğini anlar. Hemen orada bulunan bir şekerci dükkanına dalar, bir çikolata alarak kıza uzatır ve “al bunu ye, at o şekeri yere” der. Çocuk hiç duraklamadan şekeri fırlatır ve çikolatayı alır; adama sevinç dolu gözlerle bakar.

8-Onlar için mükemmel bir çevre oluşturmalıyız.
Topluluğun eritme gücü vardır. Topluluk (toplum, kitle) insana kendi rengini verir. İnsanlar iyi ya da kötü alışkanlıkların çoğunu topluluk içinde kazanırlar. Öyleyse dostlarınızı; içinde yer alacağınız topluluğu seçmek, büyük ölçüde hayatınızı seçmek manasına gelir.

 9-Onun iyi huy ve kabiliyetlerini geliştirmeliyiz.
Bunun için de;

  • Gördüğünüz en küçük kabiliyeti taktir ediniz. Ve bunu samimiyetle sevinçle ve yapınız.
  • Karşınızdaki kimsede ortaya çıkarmak istediğiniz meziyeti onda varmış gibi gösteriniz ve buna inandırınız. Yanıldığınızı göstermemek için bütün gayretiyle çalıştığını göreceksiniz.

 “Namuslu ve dürüst sayılan bir insan, kendini namuslu ve dürüst göstermek için her şeyi yapar.”
THOMAS

10-Aradığı bilgiye nasıl ulaşabileceğini öğretmeliyiz.
Hangi bilgiyi veya neyi, nerede, nasıl elde edeceğini öğrenmeli. Bunu yaşantısında uygulayabilmeli.

11-Değerli insanların farkına varıp, onlardan istifade etmesini öğretmeliyiz.

Her işi ehline sormalı, ehil kişilere iş vermeli ve onların sözlerine değer vermelidir.

Bir kör bir başka köre yol gösterirse ikisi de çukura yuvarlanır.”
Matthew HENRY

12-Ezbere bilgi sahibi olma yerine, kulağa ve göze gelen bilgiyi sorgulama yollarını öğretmeliyiz. Çünkü; önemli olan bilgimizin miktarı değil kalitesidir. Kalite ürünün ihtiyaca uygunluk derecesidir. Hiç düşündünüz mü sahip olduğunuz bilgiler kimlerin hangi ihtiyacını giderir? Ne kadar çok bildiğiniz değil, bildiklerinizin ne işe yaradığı önemlidir.

Bilgi çağının insanları bizim gibi bilgi öğrenen değil; bilginin nasıl üretildiğini, nasıl kullanabileceğini ve bilgiye nasıl ulaşabileceğini öğrenen kişiler olacaktır.

Bir şeyi dinlerken veya okurken en az şu üç soru zihinden geçmelidir:

  1. Bu bilgi faydalı mı? Özü nedir?
  2. Evet ise nerede, nasıl?
  3. Kullanılabilir veya uygulanılabilir bir bilgi mi?

En önemli bilgi; bilginin nasıl kullanılabileceğini bilmektir. Bilgiyi kullanma sanatını öğrenin. Beyninizi bilgiyi taşımak için değil, işlemek için kullanın.   (Ajanda sf. 69)

13- Eleştirel bakış açısına sahip olmasını sağlamalıyız.

14- Sorumluluk bilinci kazandırmalıyız.

“Vazife duygusu en büyük terbiyeci güçtür.”
Albert SCHWEITZER

“Yüklendiğimiz vazife ne kadar zahmetli olursa, ruhumuzu o nispette eğitir ve yüceltir.”
Andre GIDE

08.08.2019 45  Ana İlk Orta Lise

Tırnak Yeme Alışkanlığı

TIRNAK YEME VE PARMAK EMME ALIŞKANLIĞI

Tırnak yeme alışkanlığına çoğunlukla 3-4 yaşlarından önce başlamaz. (Çok ender olarak 5 aylık gibi erken bir dönemde görülebilir). Çocukların %33 de Tırnak yeme davranışı görülür. Bu oran erken ergenlik çağına kadar sürer. Ergenlik çağında Tırnak yiyen Çocukların sayısı %40-45’e yükselir. Yani ergenlik çağına doğru çocukların hemen hemen yarısı Tırnak yeme davranışı gösterir. Bunun nedeni olarak gençlerin çevreden onay görmemeleri olarak değerlendirilir. Ayrıca Tırnak yiyen Çocukların ailelerinin çoğunda Tırnak yiyenlere rastlanmaktadır. Bunun içinde tırnak yemenin bir taklit olduğu ve büyükleri taklit etmek suretiyle öğrenildiği ileri sürülmektedir. Ergenlik çağında sosyal onay görenlerin çoğu bu alışkanlığı terletmektedir. 

Tırnak yemek bazen ayak parmaklarını ısırmakla ve ayak tırnaklarını el parmaklarıyla yakalama ile ilişkili görülmektedir. Ayak parmağı tırnağının yenilmesi ve ısırılması hemen hemen sadece kızlarda görülmektedir. 

TIRNAK YEME DAVRANIŞLARININ NEDENLERİ

Tırnak yeme davranışından çok bu davranışa neden olan olayları saptamak gerekir. 

Bu davranışın altında yatan sebepler parmak emmede olduğu gibi çoğunlukla psikolojik rahatsızlıklardır. 

Alışkanlık daha çok baskı altına alınmış heyecanların ilgilendiği durumlarla olup, çocuk bunun arzu edilmeyen bir davranış ve Alışkanlık olduğunu anlayınca kökleşmekte olduğu görülmektedir. 

Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı bakili ve otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanarak eleştirilmesi, kıskançlık, yeterli ilgi ve sevgi görememe sıkıntı ve gerginlik başlıca nedenlerdir. 

Anne babanın yaşantısı da önemli bir etkendir. Anne baba geçimsizlikleri anne babanın sık sık kavga etmesi ailedeki sorunlar çocuklarda tırnak yeme gibi davranışlara neden olur. Bunun yanısıra anne babanın aşırı kaygılı olması çocuğu aşırı derecede koruyup kollaması Ayrıca anne babanın çocuklar arasında ayrım yapması çocuklar arasında kıskançlığa yol açar. Bu da dolaylı şekilde kendini Tırnak yeme olarak gösterir. 

Tırnak yeme daha önce belirttiğimiz gibi taklit yoluyla da edinilebilen bir davranıştır. Ailede herhangi bir bireyin tırnak yeme davranışı göstermesi doğal olarak çocuğun ilgisini çekecektir. Ayrıca Tırnak yeme davranışı olaylara bağlı olarak gelişebilmektedir. 

22.07.2019 42  Ana İlk Orta Lise

Sağlıklı Beslen ve Yeni Tatlar Keşfet

Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir.

Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin ögelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır.

Hep aynı gıdalarla beslenerek, beslenme alışkanlıklarımızı tek düze hale getirir. Bu yüzden vücudumuzun alması gereken besin değerini dikkate alarak mevsimine uygun, çeşitliliğin çok olduğu yeni tatlar keşfederek, yeme alışkanlığımızı eğlenceli bir hale getirebiliriz.

14.07.2019 41  Ana İlk Orta Lise

Tablet ve Telefonu İhtiyacın Kadar Kullanmayı Unutma

Çağımızın en büyük icatlarından biri olan cep telefonları ve tabletler hayatımızın vazgeçilmezleri haline gelmiştir. Cep telefonları ve tabletler hayatımıza o kadar girdi ki; yanımızda olmadığı zaman kendimizde bir eksiklik varmış gibi hissederiz. Peki bunları doğru ve etkili kullanmak için neler yapmalıyız?

Telefon ve tabletleri hayatımızın vazgeçilmezleri arasında görmemeliyiz.
Telefon ve tablet kullanımı konusunda kendimize bazı kriterler getirmeliyiz.
Telefon bizim için amaç değil iletişimde kullanılan bir araç olmalıdır.
Telefon görüşmeleri mümkün olduğunca kısa ve öz tutulmalıdır.Telefonla keyfi konuşma mesajlaşma yapılmamalıdır.
Telefonla fazla konuşmanın sağlığımızı olumsuz yönde etkilediğini unutmamalıyız.
Ebeveyn olarak telefon kullanımı ve telefonla konuşma konularında çocuklarımıza rol model olmalıyız.
Tatillerde bedenimizi değil, ruhumuzu da dinlendirmek için telefon ve tablet kullanımına sınırlamalar getirmelidir.

Sonuç olarak telefon ve tabletler hayatımızın vazgeçilmezleri arasında görülmeyip, ihtiyacımızı gideren bir araç olarak algılanmalıdır.

14.07.2019 17  Ana İlk Orta Lise

Makine Toplumuna Karşı Çözüm: STEM

21.yüzyıl nesli ile çağın ilerisinde, gelişen olaylara uyum sağlamakta hızlı olan bireyler ile karşı karşıyayız. Meydana gelen bu değişimler bireylerin düşünce ve beceri yapılarını geliştirmeye başlamış durumdadır. Meydana gelen değişimlere ayak uydurmak ve teknoloji çağını bilgi ve donanımla takip etmek için yeni bir yaklaşım modeli olan STEM(Science-Technology-Engineering-Mathematics) temel bilimleri esas alarak yeni nesil öğrencilere hitap etmekte başarılı olmuştur. Peki, STEM nedir ve uygulamak için bizlere düşen görevler nelerdir?

STEM Nedir?

STEM disiplinler arası bir öğrenim yaklaşımıdır. Science-Fen, Technology-Teknoloji, Engineering-Mühendislik ve Mathematics-Matematik alanlarının baş harflerinden oluşmakta ve bu alanların birbirine entegre edilmesinde ortaya çıkan bir kavramdır. Farklı bir bakış açısıyla STEM; teorik bilgilerin pratiğe dönüştürülmesi yani yeni bir ürün ortaya koyulmasına denir.

STEM uygulamalarının bireylerin öğrenme süreçlerine bakıldığında daha istekli oldukları görülmektedir. Bu bağlamda, bize düşen en büyük sorumluluk bireyi cesaretlendirmek olacaktır. STEM ile bireyler yapacakları ürünlerde test etme, yeni fikirler oluşturarak tekrar deneme gibi bilimsel araştırmanın basamaklarını kullanarak, yeni ürün için sonuca gitmeyi denemelidir. Bilimi günlük yaşantısında kullanamayan bireyler başarılarında daimî olamamaktadır. Bilimin kullanılmasına ve yorumlanmasında kolaylaştırılmasının sağlayan bu yaklaşım modeli geleceğimiz olan çocuklarımıza kendilerini ifade eden çalışmalar yapmasına olanak sağlayacaktır.

Günümüzde merkezi sınavlar sonucu yapılan mesleki alanda yerleşme durumuna bakacak olursak şu tablo karşımıza çıkmaktadır: ilk 10000’e giren kişiler doktorluk mesleğini tercih etmekte olduğu görülmektedir. Bunun bu standardı bize ülkemizde bilimi etkili ve verimli kullanamadığımızı göstermektedir. Halbuki bilim temel bilimlerin ana başlığı altında dallara ayrılmakta ve şekillenmektedir. STEM yaklaşımı ile bu mesleki yönelmelerde 21. Yüzyıl yaklaşımı getireceği düşünülmektedir. Yeni doktorların makinelerden yardımı ile ameliyatlar gerçekleştireceğini düşünecek olursak, üretimleri yapan bireylerin ilk 10000 sıralamaya sahip bireylerden olması gerektiğinin düşünmemizin vaktinin çoktan geldiğini bilmemiz gerekmektedir. Bu sebeple, bilgi toplumunu geride bırakmalı, üretim-bilgi işbirliğini desteklemeliyiz. Bunun için, Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematiğin (STEM) ekonomiye ve sosyal yaşama etkisi, iş dünyası ve politika liderlerinin dikkatini çekmiş ve bilim ve mühendislik alanlarında kalifiye iş gücünün artırılmasına öncelik verilmesini sağlamıştır (Carnevale, Smith&Melton, 2011).

STEM eğitimi üretim odaklı olmasının yanı sıra eleştirel düşünme, yaratıcılık, yenilenme, problem çözme, Üretkenlik ve Sorumluluk gibi 21. Yüzyıl becerilerini de barındırmaktadır. Maddeler halinde belirtmek gerekirsek STEM eğitiminin kazandırdığı yetiler;

  • Eğitim programının içeriğini canlandırıcı bir öğrenme ortamı sağlar.
  • Öğrencilerin yeni buluşlar keşfetmesini, olaylar arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamaları olanağını sağlar.
  • Yeni ürün ortaya koyarak, ekosisteme katkı sağlar.
  • İşbirliği ve bağımsız çalışma yoluyla öğrencilerin özgüven ve öz yeterliliğini geliştirir.
  • Öğrencileri esneklik ve güven içinde düşünmeye teşvik eder.
  • Yüzyıl becerilerini kazandırmaya olanak sağlar.
  • Karşılaştıkları sorunlara daha kısa ve çözümler üretmeyi sağlar.
  • Öğrenme motivasyonunu artırır.
  • Tasarım odaklı düşünme ve yenilikçi olmayı sağlar. 

PEKİ, STEM İÇİN TEKNOLOJİ FEN’DE NELER YAPILIYOR?

Geleceğin bireylerine özgür düşünce ve beceri oluşturma noktasında desteklemek adına okulumuzda öğrencilerimiz ile atölye ve laboratuvarlarda etkinlikleri STEM odaklı planlamaktayız. Bu şekilde yaptığımız eğitim planlarında daha mutlu bireyler ve yenilikçi fikirler ile ürünler elde edilebildiğini görmekteyiz. Bu etkilerin bilimsel araştırmayı desteklemesi amacı ile öğrencilerin aileleri ile olan birlikte paylaşımlarının önemli olduğunu düşünmekteyiz. Bu sebeple, okulumuzda aile işbirlikli olan yarışma ve faaliyetler düzenleyerek öğrencileri sadece okulda değil, okul dışında da desteklemeye çalışmaktayız. Aile katılımlı olarak düzenlenen “Havalı Aracım” proje yarışması STEM basamaklarına uygun bir plan ile aileye ulaştırılarak, yapılan prototiple katılmaları sağlanmıştır. Bu etkinlikler ile öğrenci sadece okulda değil evde de düşünen ve üreten birey haline gelmesi amaçlanmıştır. Makineyi alıp kullanmak artık bağımlı toplumların yapacakları unsurlar olduğunu benimsediğimizden, üreten bireyleri her alanda desteklemek ilkokul sıralarında başlaması gerektiğini düşünmekteyiz. Yine aynı amaçla, STEM eğitim yaklaşımına uygun tasarlanan “Kendi teleskobunu yap!” atölyesi ile öğrenciler kendi teleskoplarını oluşturarak gözlem yapabilmektedir. Bu modellerin ortak özelliği; öğrenciye atölye ve deney basamaklarını vermeden kendisi araştırarak ilerlemesidir. 

Makineler toplumu ele geçirmekte sağlık alanında bile robot kollar ile ameliyatlar yapılmaya başlandığı günümüz çağında, öğrencilerimizin üreten nesiller olması hedefini gütmekteyiz. Üreten ve düşünen nesiller ile bilim toplumu oluşturabileceğimizi unutmamalıyız.

EBEVEYNLERDEN İSTEĞİMİZ: Bilim sürekli olan bir süreçler bütünüdür. Bu sebeple sizlere düşen görevlerden biri de, öğrenciyi sürekli olarak desteklemek ve başarabilmesi için sabırla çalışması gerektiğini vurgulamaktır. Öğrenci pes etmeden başarmak için yeni araştırma ve bulguları çalışmalarında kullanabilmeli ve yorumlayabilmelidir. Unutmayın, bilim sürekli olarak değişmektedir. En genel kanunlar bile öğrencilerimizin yeni bir keşfi ile değişebilmektedir. Bunun için birlikte çalışmak ve paylaşımlarda bulunmak önemlidir. Bilimin duvarlar arasında yapılmaya ihtiyacı yoktur. Bilim her zaman ve her yerde yapılabilir. Bu sayede, her alanda bilimsel düşünce geliştirebilir, öğrenciniz ile kaliteli vakit geçirebilirsiniz.

07.07.2019 40  Ana İlk Orta Lise

Zamanını Doğru Kullanmaya Ne Dersin?

  • Zamanını verimli kullan!
  • Kendine güzel hedefler koy.
  • O zaman “zamanını doğru kullan” mak adına harika bir başlangıç yap!
  • Günlerini - haftalarını - tatilini ve rutinini planla ve harekete geç!

 KVKK Aydınlatma Metni   Ziyaretçi Açık Rıza Metni   KVKK Politikası